Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi'nin Yanılgıları
SonuçKitap boyunca, evrim teorisinin paleontoloji, moleküler biyoloji, biyokimya, genetik, antropoloji gibi bilim dallarında elde edilen veriler neticesinde çöktüğünü, evrim teorisini destekleyen tek bir bilimsel kanıt dahi olmadığını gördük. Kitabın giriş bölümünde de bahsettiğimiz gibi, evrim teorisi bilimsel deliller olduğu için değil, materyalistlerin Allah'ın varlığını inkar etmelerine sözde bilimsel bir zemin hazırladığı için savunulmaktadır. Darwinizm, bilimle değil felsefe ile savunulur. Bu felsefenin temelini ise rastlantılar oluşturur. Zeki, dünyanın belki de en iyi eğitimlerini almış milyonlarca insanın, böyle akıl ve bilim dışı bir teoriye kendilerini adamalarının tek açıklaması ise, 19. yüzyıldan günümüze kadar süren büyüdür. Ulusal Bilimler Akademisi'nin kitapçığında da görüldüğü gibi, evrimciler ne dediklerini, iddialarının gerçekte ne anlama geldiğini düşünmemektedirler. Onlar için gerçekler, deliller ve doğanın gerçek işleyişi değil, ideolojilerinin her ne pahasına olursa olsun savunulması önemlidir. Bu yüzden bilinen tüm bilimsel gözlem ve deneylere aykırı olan, akıl dışı iddiaları bilimsellik kılıfı altında savunurlar. Columbia Üniversitesinden Profesör Erwin Chartaff'ın da belirttiği gibi, Bizim zamanımız mitolojinin moleküler seviyeye ilk kez sızdığı bir zamandır. Evrim teorisini eleştiren kitapları ile tanınan Philip E. Johnson, Defeating Darwinism by Opening Minds (Zihinleri Açarak Darwinizm'i Yenmek) isimli kitabında evrimcilerin Darwinizm'in iddialarına hiç düşünmeden, bir ön kabulle inandıklarını ve aslında bu iddiaların ne anlama geldiğini hiç tartmadıklarını şöyle ifade etmiştir:
Michael Denton da, Evolution: A Theory in Crisis (Evrim: Kriz İçinde Bir Teori) adlı kitabında bir Darwinist'in canlıların üstün kompleks sistemlerinin tesadüflerin eseri diye görmesindeki garipliği şöyle anlatmaktadır:
Cansız maddelerin rastlantısal olaylar sonucunda biraraya gelerek New York şehri kadar kompleks bir organizma olan hücreyi meydana getirdiğine, insan aklının mutasyonların eseri olduğuna, dünyanın bir anda, tesadüflerin sonucunda 100 farklı hayvan filumu ile dolduğuna inanan bir insan gerçekten de büyü altında demektir ve büyünün etkisi ile insan aklına yönelik bir saldırıda bulunmaktadır. Bu bilim adamlarının dışında kalan kesim ise, bilim adamı veya Bilimler Akademisi" ünvanı taşıyan bu kişi ve kuruluşların ünvanları ile büyülenmekte, onların her dediği doğrudur mantığı ile hareket ederek, kendilerine sunulan iddiaları düşünmeden kabul etmektedirler. İnsanlık üzerinde yaklaşık 2 asırdır devam eden bu büyüyü kaldırmanın yolu ise, evrim teorisinin mantıksızlıklarını ortaya koymak, bu teoriyi hem bilimsel hem de felsefi yönden çürütmektir. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, insanlık büyük ölçüde bu büyüden kurtarılmıştır. Elinizde bulunan kitap ise, bu büyünün en önemli kaynaklarından birinin geçersizliğini ortaya koyarak, büyünün etkisini daha da kırmaktadır. 21. yüzyılın sonunda büyü tamamen kalkmış olacak ve insanlık 2 yüzyıl boyunca insanların nasıl olup da bu kadar saçma bir teorinin esiri olduklarına şaşıracaktır. Dipnotlar1 Philip E. Johnson, Defeating Darwinism by Opening Minds, Intervarsity Press, 1997 s.11 2 Michael Denton, Evolution: A Theory in Crisis. London: Burnett Books, 1985, s. 351
|